Kılıçdaroğlu’nu izlemeye devam edeceğiz

22 Haziran 2011 Çarşamba, 10:21

Meral Tamer/Milliyet

Merhaba
Merhaba. Antalya’ya tatile giderken 1 hafta sonra köşeme dönerim diye düşünüyordum, ancak dönüşte evdeki tamirat ve badana-boya işlerine menisküs yırtılması nedeniyle doktor ziyaretleri de eklenince vuslat, 1 hafta ertelendi.
Biz gazeteci milleti haftada birkaç gün yazmaya alışmışız ya... 2 hafta yazı yazmamışsanız, o dönemde meydana gelen önemli gelişmelerle ilgili görüşlerimizi bünyemizden atmadan rahat edemeyiz. Dolayısıyla benim rötarlı seçim değerlendirmemi de okumak durumundasınız.
Kaldı ki pek çoğunuzun aksine ben Kılıçdaroğlu’nun CHP’sini çok başarılı buluyorum ve sizleri de buna ikna etmek istiyorum. Çünkü 12 Haziran akşamından bu yana kiminle konuşsam, yas tutuyor. Sivil toplum kuruluşlarında birlikte çalıştığım arkadaşlarım, balıkçı ve kasaptaki çalışanlar, marketteki tezgâhtarlar, arkadaşlarım, doktorlarım... Neredeyse hepsi ağlamaklı. Ülkeyi AKP’nin teslim aldığını düşünüyorlar ve Atatürk Türkiye’sinden iyice uzaklaştıracağının endişesini yaşıyorlar.
Haydi silkinin biraz. Yapacak çok iş var. Hepinize de ihtiyaç var. Moral bozukluğunu ve yılgınlığını bir yana bırakıp bardağın dolu tarafını görmeye çalışın.
Kazan-kazan-kazan-kazan
Bana göre bu seçimde kazan-kazan-kazan-kazan durumu var. Tabii ki en büyük başarı her 2 seçmenden birinin oyunu alan AKP’nin ve hem seçim barajını yerle bir eden, hem de milletvekili sayısını -kendi beklentilerinin de üzerinde- artıran BDP’nin. Sadece şunu söyleyebilirim: AKP’nin bu seçimde aldığı % 49.9’luk oy zirvedir ve bir daha yakalanması da mümkün değildir. Buna karşılık seçimin 2. galibi BDP’nin bir sonraki seçimde milletvekili sayısını yeniden hatırı sayılır oranda artıracağını
şimdiden görebiliyorum.
İlle başarısız bir parti aranıyorsa o da MHP’dir; ama oy kaybına rağmen % 10’luk barajı aşarak AKP’yi frenlemesi, gerçek bir “kazan” durumudur.

Kemal Bey’in başarısı
Gelelim Kılıçdaroğlu’nun CHP’sine... 2007 seçimlerinde DSP ile birlikte oyların ancak % 20.84’ünü alabilmiş bir partiden ne bekliyordunuz Allah aşkına?
Bir yanda iktidar olmanın tüm olanaklarına ek olarak güçlü parti teşkilatı ve uzman kampanya ekibinin desteğindeki Tayyip Erdoğan, diğer yanda her gün 4 ayrı yerdeki konuşmalarını bile helikopterde kendisi yazan, yer yer CHP örgütünden sıkı çelmeler yiyen bir Kemal Kılıçdaroğlu. Üstelik büyük kentlerde sol oyların bir bölümü Sırrı Süreyya Önder (2 milletvekili kadar oy aldı) ya da Ertuğrul Kürkçü gibi çok değerli bağımsız adaylara gitmiş; dahası MHP baraj altında kalmasın diye CHP’den ödünç oylar da verilmiş...
Ben 81 ilde AKP ve CHP’nin oylarını karşılaştıran bir tablo hazırladım. AKP de CHP de 15 ilde oy kaybetmiş; hepinizin bildiği gibi bunların çoğu Doğu ve Güneydoğu’daki iller. Tabloda CHP’nin yüksek oy artışı sağladığı 12 ili özellikle seçtim. AKP‘nin oy oranlarıyla altalta koyduğumda bana çok anlamlı görünüyor.
Örgütünü toparlayabilmiş, abartılı seçim tahminleri yapmayı terketmiş, aile sigortası, bedelli askerlik ve intibak yasası gibi yeni gündemler yaratarak iktidarı sıkıştırabilen bir CHP’nin, önümüzdeki dönemde çok yol katedebileceğine inanıyorum.
Ben umutluyum